Ayet ve Dua Yazılı Gümüşlerin Manevî Değeri ve Enerji Boyutu

Ruh ve beden enerjisi

Âyet ve Duâ Yazılı Gümüşlerin Mânevî Değeri ve Enerji Boyutu

 

Parlaklığı yanında bütün metallerin en beyazı olan gümüş elementi; sanattan bilime, bilimden endüstriye kadar birçok alanda kullanılmaktadır. 
Gümüşün, dev yıldızlarda süpernova patlamaları sonucu, nükleer füzyonla olağanüstü ortamlarda oluşması, üstün özellikleriyle değerli olması ve dünyamızda az bulunması âdetâ Cennet’ten geldiği fikrini akla getirmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de cennete giren mü’minlerin çevrelerinde gümüşten billur kapların ve kupaların dolaştırıldığı, gümüşten bileziklerle bezendikleri ifâde edilmektedir. 
Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Gümüşten iki cennet vardır. Kapları ve içinde bulunan diğer şeyleri de gümüştendir…” 
Peygamberimiz (s.a.v.) bir gümüş yüzük yaptırmış ve üzerine de “Muhammedün Rasûlüllah”, “Muhammed Allah’ın Rasûlüdür” yazdırmıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) bu yüzüğü hem parmağına takmış hem de yazışmalarında mühür olarak kullanmıştır.

 

Rûh ve Beden
Bilindiği gibi vücudun kendisinden farklı yapıda olan maddeleri (antijen) yabancı olarak algılayıp, onları yok etmek üzere harekete geçmesine bağışıklık (immünite) adı verilmektedir. Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması ise insan sağlığı için çok önemlidir. Fakat bu sadece bedeni ilgilendiren bir konudur. Peki ruhun immün yani bağışıklık sistemi nasıl güçlü tutulabilir? Çünkü psikolojik hastalık vakası, beden hastalıkları vakasından kat kat fazladır ve gün geçtikçe ara daha da açılmaktadır.
İnsan, ruh ve bedenden oluşan bir varlıktır ve insan bedeni ile dünya hayatını devam ettirirken, davranışlarındaki insanlık erdemlerini ve üstün ahlakını rûhu ile yansıtmaktadır. İkisi de ilgi, dikkat ve özen beklemekte, beklentileri ve ihtiyaçları karşılanmadığında insan madden ve mânen rahatsız ve huzursuz olmaktadır. Tek taraflı ilgi ve özen ise huzur ve mutluluğu sağlayamamakta, netice olarak şuursuz ve bilinçsiz yaşayan ruhsuz bedenler veya insanların arasından uzaklaşmış bedensiz ruhlar ortaya çıkmaktadır. Beden ve ruhun dengeli ve sağlıklı beslenilmesi insan için dünya ve âhiretin huzur anahtarıdır.
Beden hastalıkları fâni olan dünyadaki yaşam kalitemizi düşüren geçici rahatsızlıklar iken, rûhun hastalıkları hem dünya hem de ebedî olan âhiret hayatımızı mahveden kalıcı rahatsızlıklar olmaktadır. Asıl olan ruh ve beden sağlığının dengede tutulmasıdır, lakin rûh sağlığının korunması, sonuçları açısından çok daha fazla önem arzetmektedir.  
Topraktan yaratılan bedenin bütün ihtiyaçları yine topraktan karşılanır. Yeme-içme-barınma gibi bir insanın ihtiyacı olan her şeyi en güzel rengi, en güzel kokusu ve en güzel şekli ile çeşit çeşit bizlere ikram eden Rabbimizdir. Bizi dünyada insanlık vasıflarıyla yaşatan ve âhiret hayatına taşıyan rûhumuzun gıdası ise îman ve ibadettir. 
Beden yediği, içtiği, giydiği kısacası kendisine temas eden her şeyden pozitif veya negatif enerji almaktadır. Bu yüzden insan kendisine zararlı olan, sağlığını bozacak, genetiği değiştirilmiş ürünlerden uzaklaşarak, doğal yollardan bedeninin ihtiyaçlarını karşılamak için büyük çabalar sarfetmekte, yediklerine, içtiklerine, giydiklerine ve kullandığı eşyalara çok dikkat etmekte, özen göstermektedir. Çünkü insan, gözle görünmeyen ve devamlı vücûduna sızmak için fırsat bekleyen mikroplara karşı savunma sisteminin güçlü kalmasının şart olduğunu bilmektedir.
Bedeni hareket ettirip canlılığını sağlayan ruhun gıdası (enerjisi) hem bedeni hem de ruhu ilgilendirmektedir. Pozitif enerjisini alamayan ruh da gözle görülen ve görülmeyen negatif enerji yüklü insan ve cin-şeytan düşmanlarının saldırılarından kendini koruyamaz ve negatif enerjilerin tesiri altında kalarak, yanlış ve hatalı davranışlarıyla mutsuz ve huzursuz olur. Ruhbilim yani psikolojik rahatsızlıkların temel sebebleri de pozitif enerjisini kaybetmiş ruhların negatif enerjilerin etkisinde kalmalarıdır. 

Ruh, sağlık enerjisine îman ile kavuşur ve bu enerjiyi devam ettirmek ve arttırmak için ise rûhânî ve nûrânî gıdalara yani sâlih amellere ihtiyaç hisseder. Günde birkaç öğün yemek yiyen ve çeşitli katı ve sıvı gıdalar tüketen beden gibi, rûhun da gıdasını aldığı en önemli öğünleri beş vakit namazdır. Namaz içerisinde okunan âyetler, tesbihatlar ile rûh âdetâ şarz olur. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm’de: “Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” “…De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” buyurularak, nûrun (saf enerjinin) ilk kaynağı olan Kur’ân’ın mümine şifâ olduğu ifade edilmektedir. 

 

Ayrıca; “Allah’a duadan daha üstün bir şey yoktur”, “Dua ibadetin iliği, beyni ve özüdür” buyuran Peygamberimiz’in (s.a.v.) bizzat kendisinin uygulayarak okuduğu ve bizlere örnek olduğu duâlar da nûrânî pozitif enerjinin ikinci ana kaynaklarıdır. Müminler, iki nûr (saf enerji) olan Kur’ân ve sünnetten âzâmî derecede istifâde edebilmek için farz namazları dışında nâfile namazları da kılarlar, devamlı Kur’ân-ı Kerîm hatimleri yaparlar, duâ ve tesbihâtlarda bulunurlar. Hatta her gün okudukları özel virdlerle ruhlarının gıdâsını arttırmanın yollarını ararlar.
Maddî ve nûrânî enerjiler birbirlerinin destekçisi ve ziyâdeleştiricileridir. Besmele ile başlanarak sağ el ile yenilen, içilen ve giyilen temiz ve helal rızıklar nûrânî enerjiyi arttırdığı gibi, ibâdet ve zikirler de maddî pozitif enerjinin artmasını sağlamaktadır. Bunun tam tersi de sözkonusudur; Allah’ın haram kıldığı şeylerin yenilmesi, içilmesi, giyilmesi ve kullanılması da negatif enerjinin artmasına sebep olarak, eli, beli, dili ve gönülü bozmakta, kişinin ve dolayısı ile toplumun huzurunu kaçırmaktadır. 
Pozitif Enerji İçin Âyet ve Duâların Gümüşe İşlenmesi

 

İnsanların gümüşü takı olarak kullanmasının sebebi, gümüşün sadece parlak ve bütün metallerin en beyazı olmasından dolayı değildir. Tıpta yoğun bir şekilde kullanılan gümüş, pozitif enerjisi sayesinde anti bakteriyel, anti mikrobiyal, antibiyotik özellikleriyle insanın beden sağlığına çok faydalı olan özel bir madendir. 
Âyet-i kerîme ve duâlar ise, insanın ruh sağlığı için nûrânî (saf) enerjinin ana kaynaklarıdır. İnsanın beden sağlığı için en faydalı gümüş madeninin üzerine, insanın ruh sağlığının ana kaynakları olan âyet-i kerîme ve duâları yazmak, beden ve ruhun gıdasını (pozitif enerjisini) biraraya getirmek demektir. İslam âlimleri tarafından câiz görülen bu uygulamada dikkat edilmesi gereken konu ise, sırf ticâri maksatla veya kasten âyet-i kerîme ve sahih duâlar dışında İslam Dini’yle uzaktan yakından ilgi ve alâkası ve hiçbir anlamı olmayan uydurma yazıların, şekillerin ve sembollerin kullanılmasından kesinlikle uzak durulmasıdır. Çünkü pozitif enerjisi olmayan uygulamaları kullanmak, negatif enerjiye maruz kalmak demektir. 

Etiketler: Ruh ve beden
Haziran 21, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR