Rukye yapmak hastalıkları iyileştirir mi?

Rukye yapmak hastalıkları iyileştirir mi?

RUKYE NEDİR?

Rukye sözlükte, yükselmek, terakkî, kendisiyle istiâzede bulunulacak şey[1] ve ekseriyetle vâdi kenarlarında olan arâzi parçası anlamlarına gelmektedir.[2] Farsçada rukyeye efsûn (ab-Sun) denir. Kendisine nazar değen kisiye okunup suyu içirildiği veya bu su ile banyo yaptırıldığı için bu ismi almıştır. Rukye Türkçede efsûn, tılsım, nefes ve tükürük gibi anlamlarda kullanılır. Rukye korku, nazar değmesi, cinnet gibi hastalıklara karşı kişinin yöneldiği şeydir.[3] Nefes kelimesi de kök anlamı itibariyle rukye ile aynı anlama gelmektedir.  İbn-i Esîr rukyeyi şöyle tarif etmistir: “Hastanın şifâ bulmak için kendisiyle ilticâda bulunduğu efsundur.”[4] Kendisine rukye uygulanan kimse, bununla içinde bulunduğu sar’a ve benzeri başka âfetlerden korunur. Diğer bir tanıma göre ise rukye okuyup, üflemek ve üzerinde taşımak demektir.

Hadis kaynaklarına göz attığımızda, Araplar arasında da rukyenin yaygın olarak kullanılan bir şifâ arayışı olduğunu müşahede ediyoruz.[5] Avf b. Mâlik (r.a.)’ten rivâyet edilen bir hadis-i şerifte, Avf b. Malik (r.a.) söyle diyor: “Biz câhiliye döneminde okuyup üfleyerek (rukye ile) hastaları tedâvi ederdik. (bir gün) :

-“Ey Allah’ın Rasulü! Bu hususta ne buyurursunuz?” dedik.

-“Bana (yaptığınız bu tedâvi şeklini) gösteriniz. İçerisinde şirk olmadıkça, okuyup üfleyerek tedâvi etmede bir sakınca yoktur.” buyurdu.[6] Rivâyeti incelediğimizde Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz’in de bu şekil tedâvi yöntemini yasaklamadığını görmekteyiz.

Kur’an-ı Kerim’de rukye kavramı bu anlamda yer alır. Azrâil’in (a.s.) Allah’a şirk koşanların canını alacağı zaman, onların o sırada çektikleri sıkıntı şöyle tasvir edilir: “Dikkat edin, can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman, çâre bulan (hekim) yok mu? denir.”[7] Bu âyet-i kerîme, ölüm hâlinin zorluğu sebebiyle, kişiyi bu durumdan rukye yapmak sûretiyle iyileştirecek kimseyi ifade etmektedir.[8] İslam âlimleri rukye yapmanın caiz olduğu konusunda ittifak içindedirler.

Rebi’den rivâyet edilmiştir: “İmam-ı Şâfi’ye rukyeyi sordum. Allah’u Teala’nın kitabından ve zikrinden bilinenler ile rukye yapmakta beis yoktur.’ buyurdu.”[9] Kurtubî: “Şifâ maksadıyla okunan zikirler, Kur’an âyetleri ve duâlar bizâtihi faydalı ve şifâ vericidir. Ancak kendisine okundukları kişinin kalbi tarafından kabul edilmeleri, okuyanın da nefesinin güçlü ve tesirli olmasını da gerektirirler. Şifânın gecikmesinin sebebi, okuyanın nefesinin tesir gücünün zayıf olması, kendisine okunan kalbin okumayı kabul etmemesi ya da ilacın faydasını ortadan kaldıran güçlü bir engelin bulunmasıdır. Maddi hastalık ve ilaçlarda olan şey burada da olmaktadır: İlacın etkisini gösterememesi, bazen de hasta olan bünyenin söz konusu ilacı kabul etmeyişinden, bazen ilacın etkisini göstermesini önleyen güçlü bir engelden kaynaklanır. Eğer bünye ilacı kabul edip onunla tam bir etkileşime geçerse, beden de bu kabul oranında o ilaçtan faydalanır. Kalp de böyledir. Kalp, okunan âyetleri ve sığınma duâlarını tam bir şekilde kabul eder, okuyanın da etkili ve güçlü bir nefesi olursa, kalpteki hastalık iyileşecektir.”[10]

Hasan-ı Basri, İmam-ı Mücahid, Ebu Kulaba ve Evzâî gibi bir kısım İslam alimi Kur’an-ı Kerim’den âyet-i kerîmeleri bir kap içine yazıp, yıkanıp, hastaya içirmekte mahsur olmadığını belirtmişlerdir.[11]

 

[1] Râgıb el-İsfehânî, el-Müfredât fî Garîbü’l-Kur’ân, thk. Muhammed Seyyid Keylânî, Kâhire 1961, s. 7.

[2] İbn Fâirs, Mekâyisü’l-Lugah, thk. Muhammed Avz Murib, Dâru İhyâi’t-Turâsi’l-‘Arabi, Beyrut 2001, s. 396.

[3] İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, c. 9, s. 464-465.

[4] İbnu’l-Esîr, en-Nihâye fî Garîbi’l-Hadîs ve’l-Eser, thk. Tahir Ahmed Zavi, Mahmud Muhammed Tanahi, Kâhire 1963, c. II, s. 254.

[5] Müslim, Selam, 64.

[6] Ebû Dâvud, Tıb, Hadis No:3386.

[7] Kıyâme Sûresi, 75/26-27.

[8] Zemahşerî, el-Keşşâf an Hakâiki’t-Tenzîl, Beyrut trz., c. IV, s. 193.

[9] Taşköprüzâde Ahmed Efendi, Mevzû’atü’l-‘Ulûm, trc: Kemâleddin Mehmed Efendi, Dersaadet 1313/1895, c. II, s. 224.

[10] İbn Kayyım el-Cevziyye, ed-Du’â ve’d-devâu, trc: Osman Arpaçukuru, İlke Yayınları, İstanbul 2003, s. 12-13.

[11] Taşköprüzâde, c. II, s. 224.

Etiketler: Rukye yapmak hastalıkları iyileştirir mi?
Nisan 11, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR