Ebced hesabı

Ebced hesaplama

EBCED NEDİR?

İslâmiyette harf kümelerine muhtelif ve çoğu kez esrarlı mânâlar verme işi, sahabe devrinde başlamıştır. Hz. Ali’nin (r.a.): “Kur’ân Fâtiha’dan, Fâtiha Besmele’den, Besmele ise bâ ((ب   harfinden ibarettir. Ben ise o “ba” harfinin altındaki noktayım” sözü meşhurdur. Varoluş, harflerden zuhûr etmiştir. Bundan dolayı Hakîm et-Tirmizî (ö.320/932) bu ilme “velîler ilmi” adını vermiştir.[1]

Dînî metinlerde ebced tertibi Hz. Âdem’e (a.s.) kadar çıkarılmaktatır. Rasûlullâh (s.a.v.) devrinde de kullanılan ebced tertibi, Emevî Halifesi Abdülmelik b. Mervân zamanında (685-705) değiştirilerek yerine Nasr b. Âsım ile Yahyâ b. Ya’mer el-Udvânî’nin hazırladıkları, birbirine benzer harflerin ard arda sıralanması esasına dayanan bugünkü “hurûfü’l-hecâ”, “hecâ harfleri” tertibi getirilmiştir.[2]

Ebced sisteminin İbrânice ve Ârâmice’nin de etkisiyle Nabâtîce’den Arapça’ya geçtiği kabul edilmektedir. Çünkü harflerin ebced tertibinde dizilişi bu dillerin alfabelerindeki sıraya uygundur ve harflerin sayı değerleri onlarınkilerle aynıdır. Araplar arasında benimsenmiş olan bu tertipteki sekiz kelimenin “revâdif” denilen son ikizi hâriç diğerlerinin, Hz. Şuayb (a.s.) kavminden ve Arap yazısının mûcidi oldukları kabul edilen altı Medyen hükümdarının veya altı şeytanın yahut da haftanın günlerinin adı olduğu şeklindeki rivâyetler ilmî bir değer taşımayan folklorik unsurlardır.[3]

Hz. Ali (r.a.) ve İbn Abbas’a (r.a.) dayanılan bir rivâyette, ebcetteki her kelimenin Hz. Âdem’in (a.s.) cennetten ayrılışı ile tövbesi arasında geçen sürenin çeşitli safhalarını ifade ettiği, başka bir rivâyette ise ilk altı kelimede yer alan harflerden her birinin esmâ-i hüsnânın birine karşılık olduğu iddia edilmektedir.[4] Nitekim İsmâil Hakkı Bursevî (k.s.) Esrâru’l-hurûf adlı eserinde[5] bu konuya geniş yer ayırmaktadır. Ayrıca ebced tertibindeki her harfin sırasıyla kâinâtı oluşturan dört esas unsurdan (enâsır-ı erba’a) ateş, hava, su ve toprağa delâlet ettiği görüşü de benimsenmiş[6] ve buna dayanılarak edebî eserlerle gizli ilimlere dair bilgiler veren kitaplarda çeşitli açıklamalar yapılmıştır.

Her alfabenin harflerinin çok eskiden beri rakam olarak birer karşılığının bulunduğu, başka bir deyişle harflerin rakam yerine de yazıldığı bilinmektedir. Bunlar arasında en çok bilinenler İbrânî-Süryânî, Grek ve Latin harf-sayı sistemleridir. “Ebced hesabı” denilen ve Arap alfabesinin ebced tertibine dayanan rakamlar ve hesap sistemi müslüman milletler arasında kullanılmaktadır.

Ebced, eski Sâmî Alfabe sırasına göre tertiplenmiş, Arapça’ya mahsus sesleri gösteren harfler ilâve edilmiş ve bu sıraya göre harflere, birden ona sıra ile, ondan yüze onar onar, yüzden bine yüzer yüzer olmak üzere birer sayı değeri verilmiş olan Arap harflerinin diziliş sırası ve bütünüdür. Bu harfler sekiz gruba ayrıldıktan sonra, aralarında vokaller konularak mânâsı olmayan, fakat Arap harflerine mevzû teşkil eden şu sekiz kelime meydana getirilmiştir:

ابجد          Ebced       هوّز    Hevvez      حطّی     Huttî    كلمن     Kelemen

   سعفص        Seğfaz           قرشت Karşet      ضظغلا         Dazığlen

Arapça’da te (  ة)  açık (ت ) gibi, med-elif ( آ ) ve hemze ( ء) elif (ا  ) gibi kabul edilir.  Ayrıca Farsça ve Osmanlıca alfabelerde yer alan pe ( پ ) be (  ( ب, çe ( چ ) cim (   ( ج  je ( ژ ) ze (ز  ) ve sağır kef (ڭ  ) kef ( ك ) gibi kabul edilirler.

Ebced harflerinin sıra ve sayısal değerleri aşağıdaki tabloda olduğu gibidir:

telefon, cep telefonu, saat içeren bir resim

Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Arap harflerinin ebced hesabına göre hesaplaması, yukarıdaki tabloda verilen sayısal değerleri ile yapılmaktadır: Mesela:

احمد Ahmed isminin sayısal değerinin hesaplanması için, Ahmed ismindeki harflerin neler olduğu çıkarılır. Bu harfler ا ح م د   Elif, Ha, Mim ve Dal harfleridir. Ebced tablosundaki bu harflerin sayısal değer toplamı:

Elif: 1 + Ha: 8 + Mim: 40 + Dal: 4 = 53’tür.

53 rakamı Ahmed isminin ebced değerini vermektedir.

Ebced, doğum yılını veren harflerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan kelimenin çocuğa isim olarak konulması içinde kullanılmaktadır. Mesela hicrî 1290 (1873) yılında doğan Mehmet Akif Ersoy’un adı, babası tarafından ebced hesâbıyle Ragıyf olarak konulmuş, alışılmadık bir isim olduğu için yakın çevresi tarafından Akif olarak değiştirilmiştir.

Ebced, zâyîçe (yıldızların belli bir zamandaki yerlerini, durumlarını gösteren çizelge), tılsım, muska ve vefklerin hazırlanmasında da kullanılır. İslâm dünyasında kitap tertibinde de ebcedden faydalanılır. Arap alfabesinin kullanıldığı ülkelerde kitapların başında eserden ayrı bilgiler verileceği zaman bu kısım ebced harfleriyle numaralandıralarak sıralanır. Türkiye’de bunun yerini 1928 harf devriminden sonra Batı’da olduğu gibi Romen rakamları almıştır. Ebced bazı özel maksatlarla geliştirilmiş “şifre alfabeleri” denilen çeşitli sistemlerin düzenlenmesinde de esas alınmıştır.[7]

Ebced mimaride, özellikle Mimar Sinan tarafından yapılardaki nisbetlerin belirlenmesinde ve modüler düzenin teşkilinde bu kelimelerin delâlet ettiği sayılardan faydalanmak sûretiyle kullanılmıştır.[8] Ebcedin, fizik, matematik ve astronomide kullanılışı ise daha çok büyük ebced hesabı olan hisâb-ı cümele dayanmaktadır. Ancak astronomik gözlemlerde kullanılan usturlap ve benzeri çeşitli rasat aletlerinde ebced harfleri rakam yerine kullanılmıştır.[9]

Ebced tasavvuf literatüründe ayrı bir öneme sahiptir. Varlık, Allah’ın “Kün” “Ol” emriyle meydana gelmiştir. “Kün” ilâhî bir emir ve sözdür. Harfler, söz ve simgelerin sesleridir. Bütün sesler, yirmi sekiz harften oluştuğuna göre, varlıklar ile harfler arası karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Her varlığın adı, bir kelimedir ve harflerden teşekkül etmiştir. Harfler, sayılara karşılık getirilirse, sayılarla karşılıklı bir ilişki ortaya çıkar. Bu bakımdan sûfî düşüncede insan mikrokozmos olarak nitelendirildiğinden, varlığın özü ve çekirdeği insandır. Evrensel gerçeklerin sırrî niteliklerine ulaşmayı amaçlayan ebced ile ilgilenenlerin başında meşhur âlim ve mutasavvıf Muhyiddin İbnü’l-Arabî gelmektedir.[10] Yine XVII. Yüzyıl âlim ve mutasavvıflarından İsmâil Hakkı Bursevî, ebced harfleriyle ilgili yapılan açıklamaları konu alan Esrâu’l-Hurûf adlı eserini yazmıştır. XX. Yüzyıl İslâm âlimlerinden Bediuzzaman Said Nursî’nin de ebced hesâbıyla Kur’ân-ı Kerîm’in otuz yerinde Nûr risâlelerine işaret edildiğini gösteren açıklamaları mevcuttur.

 

[1] İbn Arabî, Harflerin İlmi (Çev. Mahmut Kanık), Asa Yay., Bursa 2000, s. 58)

[2] Ahmed Şevkî en-Neccâr, “el-Ebcediyyetü’l-‘Arabiyye Lemhatün ve Nazratün”, ed-Dâre, II/8, Riyad 1976, s. 158-177.

[3] Mustafa İsmet Uzun, “Ebced”, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1994, c. 10, s. 68-70.

[4] İsmail Yakıt, Türk İslam Kültüründe Ebced ve Tarih Düşürme, İstanbul 1992, s. 25-27.

[5] Ahmed Saîd Süleyman, “Vahdetü’l-vücûd ve ba’zz’l-efkâri’l-Bâtıyye fî kütübi’t-Türkiyye li İsmâ’îl Hakkı el-Bursevî ma’a nakli risâletihi’l-mahtûta “Esrâri’l-Hurûf” ilâ lugati’l-Arabiyye” MMLA (1968), s. 1 vd.

[6] İbn Haldun, Mukaddime (trcç Süleyman Uludağ), İstanbul 1992, c. I, s. 403-407.

[7] Âmil Çelebioğlu, “Kültür ve Edebiyatımızda Şifre Alfabeleri”, Tarih Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri Bildiriler, İstanbul 1988, s. 19-33.

[8] Atilla Arpad, “Sinan Camilerinde Kutsal (Mistik) Boyutlar ve Modüler Düzen”, TDA, sy. 28 (1984), s. 11-19.

[9] “el-Usturlâb”, el-Muktetaf, XIII/11, Kahir 1889, s. 721-729.

[10] Muhyiddin İbnü’l-Arabî, el-Futûhât, (Hzr. Ahmed Şemseddîn), Dâru^l-kütübi’l-‘ilmiyye, Beyrut trz, c. I, s.231-361.

Etiketler: Ebced hesaplama
Nisan 11, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR